24 Mayıs 2010 Pazartesi

Bilinmeyen Saat Uygulaması



Hiçbir vücut ısısı değiştirmiyorsa mevsim normallerini
Sevmek de yok artık!
Sevmek yok artık!
Hiç kimseyi!
Sen yaz saati uygulaması ben kış saati
Ortak bi takvimimiz bile olmadı!
Seni bir saat ileri almışlar beni bir saat geri
Bu zamanlar yoksa bize düşman mı?

Bilemem...
Aklın kimde kalır?
Bilemem...
Hatrın kimde kalır?
Bilemem...
Kimler sensiz kalır?
Bilemem...
Hangi yol düz gider?(Hangi yol güze gider?)
Bilemem aşklar ne için biter!



Cüneyt Ergün'ün kaleminden çıkmış bu satırlar...


Hem de öyle güzel, öyle anlamlı bir şarkı olmuş ki yüreğe dokunmuş yüreğe işlemiş resmen...




Her dinlediğimde SEVMEK DE YOK ARTIK! SEVMEK YOK ARTIK! HİÇ KİMSEYİ diye bağıra çağıra söylüyorum:) Sanırım uzun bir süre daha bu parça dilimden de o küçücük kalbimden de düşmeyecek!



5 yorum:

  1. bunu biliyorum, nerde yazdığını da, bir aydır tekrar tekrar okunup duruyor...

    tam yürek yakan cinsten, çok anlamlı ve hiç güzel değil.

    YanıtlaSil
  2. bu yorumları okuyunca yine aynı şarkı tınlıoo kulaklarımda :)
    ben seviorum çoook hem de
    evet yürek yakıoo ve evet çok anlamlı teşekkür ederim yorumlar için :)
    ps: anlamadığım bi nokta var 2 yorumun da sahibi aynı kişi mi ?

    YanıtlaSil
  3. Kendinizin, duygularınızın ve isteklerinizin merkez olduğu bir dünyadan vazgeçmelisiniz. Kararlı ve değişmez, özgür doğanız kendinizi değiştirmek konusunda da sorun yaratıyor. Sizi değiştirmek çok zor. Dinlemiyor ve kabul etmiyorsunuz. Duygusal olarak yarattığınız hayali bir savaş var. Aslında kimse sizinle rekabet etmiyor ya da size aykırı yaşamaya çalışmıyor. Fakat kendiniz ile ilgiili değişim çabanız bazı şeyleri görmenizi engelliyor. Hatta ne yazık ki kolaylıkla kavga çıkarabiliyorsunuz. İnsanlar ne olup bittiğini anlamadan siz çoktan haykırmaya başlamış oluyorsunuz. Bunun sebebi tepkilerinizin duygusal kaynaklı olmasıdır. Aslında her türlü olay sizin çok meşgul dünyanızı rahatsız etmektedir. Her zaman önemli ve yapacak bir işiniz mutlaka olur. Hareketli ve bastırılamaz enerjiniz bir yerde karşılık bulmak zorundadır. Bu bitmek bilmez enerjiniz sizi bir etkinliğin, kuruluşun, toplantının ya da basit bir arkadaş grubunun lideri yapacaktır. Bunu zaman zaman kavgacı ruhunuz sayesinde elde edebilir veya zorla alabilirsiniz.

    Bir ve birden fazla amacınız var ama mutlaka var. Her anınızı, bunu bilseniz de bilmeseniz de, tanımlayabilmiş olsanız da olmasanız da, bir amaç için çılgınça koşturarak geçirirsiniz. Çocukluğunuzdan beri dizginlenemez bir enerjiniz var. Bunu engelleme potansiyeli olan herşeye karşı derin bir kızgınlık duyarsınız. Hatta bu kızgınlık öylesine derin bir yerden desteklenir ki, siz bile bazen neden bu kadar çok sinirlendiğinizi kavrayamayabilirsiniz. Adeta doğuştan gelen, damarlarınızda dolaşan bir öfke var. Dolayısı ile herşey kolayca bunun ortaya çıkmasını sağlayan bir detay olarak görünebilir.

    Kendinizi risk altında hissettiğiniz zaman olanları hayal etmek bile imkansız. Bir kaplana dönüşebilirsiniz. Fakat buna bağlı olarak insanlara gösteremediğiniz sabır nedeni ile çevrenizdeki kalabalık hızlıca eriyip gidecektir. Sizden korkanlar hariç, diğerleri fırsat buldukça onlara kolaylıkla sinirlenmeyen ve agresif olmayan arkadaşlara, ilişkilere doğru yola çıkacaklardır. İnisiyatifi elinizde tutma isteğiniz sert bir baba ve anne olmanıza neden olabilir. Kararları kendiniz almanızdan dolayı çocuklarınızın karar almakta güçlük çektiği bir yaşam nedeni ile onlara bastırılmış duygular ile dolu bir gelecek hazırlıyor olabilirsiniz. Bu hırçın tabiatınızı iyi yönde kullanırsanız - ki zaten bunu öğrenmelisiniz - onlara mücadeleci, zorlukların altından kolaylıkla kalkan ve tüm zorlukları olumlu kazançlara çevirebilecek bir karakter sahibi olmayı öğretebilirsiniz.

    Tek sorun doğal öfkenizin bunu biraz sert şartlarda sergilemeye çalışmasıdır. Kendinizi duygusal agresiflik konusunda kontrol etmelisiniz. Aslında otoriteyi kabul etmiyorsunuz. Ancak otorite olmaya çalışma riskiniz var. Özellikle anne veya baba ya da ağabey veya abla iken... Patron iseniz, iletişimleriniz nedeniyle çalışan kayıpları yaşayabilirsiniz. Ailenizin sizi bırakıp gitme şansı neredeyse yoktur. Kaçamayacakları bir kavgaya tutuşmalarına neden olmamalısınız. Fakat iş yerinde sizi bırakabilirler.Tabii bu da sizi daha çok sinirlendirecektir.

    Öğrenilmesi gereken şey, enerjinizi başkalarına mücadele için öğretebilmek ve yapıcı olarak kullanmayı becerebilmektir. Yıkıcı gibi görünen enerjinin en başta sizi vurduğunu hatırlatmalıyım. Kendinizi ve başkalarını sevmek, şefkat beslemek ve affedici olmak konusunda çalışmalısınız. Mücadelece gücünüzü öğretilebilir bir şey olarak kullanmalısınız. Ezmek, baskılamak ve haklı çıkmak çabası yerine, sessiz ve sakince her etkiye tepki vermeden önce bir derin nefes almalı ve geç cevap vermelisiniz. Bu arayı da sakinleşmek için kullanmalısınız. Duygularınızın yapmanızı söylediği şeyi uygulamadan önce mantığınız devreye girmeli ve düşünerek davranmalısınız. Duygularınız kararlarınızın kaynağı olmamalı.

    YanıtlaSil
  4. http://www.ntvmsnbc.com/id/24936137/

    AY KOÇ BURCUNDAYKEN ALINACAK HAYAT DERSİNİN
    BU KONUNUN ALTINDAKİ YORUM NEDENİNİ VE İLGİSİNİ KAVRAYAMASAM DA TEŞEKKÜR EDERİM :)

    YanıtlaSil

Hayal kırıklığı mıdır üniversite?

Yani bütün o ortaokul, lise hayatından sonra daha mı iyidir, iyi olduğu düşünülmeli midir? O kocaman grup dağılıp ayrı a...